Yeme-içme alanında son günlerde hangi mekânlar, hangi özellikleriyle konuşuluyor? İşte mini bir liste…
İstanbul’da her gün yeni bir mekân açılıyor. Bu mekânların sadece birkaçı kısa sürede popüler olmayı başarıyor. İşte bunu başaranlar…
Plaklar ve kokteyllerle +18’lere özel üst katıyla: IokI Nau
Yeniköy’de açılan Japon restoranı ve bar Ioki Nau, Doğan Sevil ve Medine Sapmaz’ın kurduğu Ioki zincirinin son halkası ama diğerlerinden farklı.
Peki ama nasıl bir fark var?
*Öncelikle üst kat 18 yaş üstüne ayrılmış.
*Burada kokteylleriyle öne çıkan bir bar kurulmuş.
*Hemen yanında da sadece plak çalan bir DJ bölümü var.
*Müzikler de kokteyller de başarılı.
*Yemeklerde ise deneyenler beef sando’yu anlata anlata bitiremiyor.
*Mekânın tasarımı daha önceki Ioki’lerde de olduğu gibi Rezzan Benardate’ye ait.
*Üst katta iç mekân kadar geniş bir de teras var.
*Boğaz hattında iyi yemeğin yanında iyi müzik ve lounge ortamı için de tercih edilebilir.
Türk-Yunan ortak yapımı: Kalimera
Nusret Gökçe’nin yeni Yunan restoranı Maçka Palas’ta yer alan Park Hyatt’ta Nusr-et, Cipriani, Socialista ve Kapicciiiinoo’ya komşu geldi.
Antonis Remos’la yapılan açılış gecesinde Ali Koç’tan Suzan Sabancı’ya İstanbul’un önde gelen isimleri bir aradaydı.
Sağlıklı beslenme meraklılarına: Baby Green
Önce 42 Maslak’ta açıldı, sonra 2. şube ise Kanyon’da tam da spor salonunun yanına kuruldu. Salata, bowl ve wrap’lerden oluşan menüsünde yok yok. Ayrıca sağlıklı tatlı seçenekleriyle de sağlıklı beslenmeyi tercih edenlere iyi bir seçenek. Üstelik paket servisi sayesinde civarda çalışanlar için de sağlıklı yaşamı kolaylaştırıyor.
Görme ve görünme isteyenlere: The Clove
İstinye Park’ın yeni restoranı. Casa Lavanda’nın sahibi şef Emre Şen, Morini’nin ortakları Yaprak Baltacı ve Başak Soykan beraber açtı. Açılışından beri İstinye Park’a hareket getirdi. Şimdi sırada Lucca ve Cantinery’nin yaratıcısı Cem Mirap’ın İstinye Park’ta açacağı yeni mekân var.
Pera Palas’ta Efsaneler’in menüsü
İstanbul’un en sevdiğimiz tarihi otellerinden Pera Palas’ta Demet Sabancı Çetindoğan ev sahipliğinde küçük bir yemeğe katıldım. Menü ‘Efsanelerin efsane tatları’ temalıydı. Pera Palas otelinin tarihindeki ünlü misafirleri ve özel istekleri çıkış noktasıymış bu özel menünün.
Jacqueline Kennedy’den Greta Garbo’ya, Ernest Hemingway’den Sarah Bernhardt’a otelin birçok misafiri oda servisinden kendileri özel istekte bulunmuş ve işte bu özel istekler bir defterde saklanmış. Şimdi Pera Palas dileyen misafirlerine bu lezzetleri Efsaneler menüsü adı altında sunuyor. Pera Palas, otelde özel odası da müze gibi korunan ve ziyaret edilebilen Mustafa Kemal Atatürk için de Atatürk’ün sevdiği yemeklerden oluşan özel bir ‘Ata’nın Sofrası’ menüsü hazırlamış. Pera Palas’ta konaklayan ünlü isimlerden Agatha Christie ise Efsaneler menüsünde yer almıyor. Peki ama bunun nedeni ne? Çünkü Agatha Christie yemek konusunda özel isteklerde bulunmamış, menüde yer alan yemeklerden şaşmamış.
Geri dönüşü muhteşem olanlar
Lacivert: Yıllardır deniz kıyısındaki harika konumuyla sevilen Lacivert, yenilendi. Bunu yaparken de müdavimlerinin alıştığı hâlini bozmadı ve sevilen lezzetlerini korudu. Menü danışmanlığını şef Melih Demirel yaptı. Klasikleşen lezzetlere yeni tatlar da ekledi.
Cafe Marmara: Yıllar sonra yenilenerek açıldı. Kitchenette döneminden artık tamamen farklı. Tüm gün açık olan mekân gece 24.00’e kadar servis veriyor. Üstelik mutfak da 23.30’a kadar açık.
Zihni: 1980’lere damga vuran Zihni Bar kısa süreli araların ardından şimdi yeniden açıldı. Zihni Bar artık yeni bir kitleyle İstanbul gece hayatında. Bakalım eski pırıltılı günlerini yakalayabilecek mi?